Okulumuz mezunları daha önce de çeşitli dernekler kurmuş ama istenilen sonuç alınamamıştı.

1995 yılında Demet Kayıran, Belma Dolu ve Süleyman Coşgun, mezuniyetlerinin 25’inci yılı için düşündükleri etkinlikleri görüşmeye İLEF Dekanı Prof. Dr. Aysel Aziz’e ziyarete gider. Mezunlararası dayanışmanın da söz konusu edildiği bu görüşmede Aysel hoca, bir vakıf kurulması fikrini ortaya atar. Hemen oracıkta Dekan Yardımcısı Ahmet Tolungüç, Araştırma Görevlisi Nuran Yıldız ve Süleyman Coşgun’dan oluşan bir komite kurulur.  O yıllarda kurulmuş ve çalışmalarını sürdüren bir Derneğimiz vardır ve Aysel hoca, dernekle eşgüdümlü çalışabilecek bir vakfın çok yararlı olacağı düşüncesindedir.

Daha önceleri okulumuz öğretim görevlilerinden Süha Arın da bir vakıf girişiminde bulunmuş ama gerçekleştirememiştir.

Komitenin ilk işi mezunlarla ilişki kurmak olur. Derneğin Başkanı, Araştırma Görevlisi Abdülrezak Altun’dur, konu kendisine açılınca sıcak yaklaşır ve mezunlar haberdar edilmeye başlanır. Bu arada Ahmet Tolungüç, mezun adreslerini toplamaya başlamıştır.

Derken okulumuzu bitirmeyi yeterli görmeyip üstüne Hukuk Fakültesi’ni okuyup avukatlık yapmaya başlayan Yılmaz İçöz aramıza katılır. İçöz’ün vakıf konusundaki uzmanlığı işleri hızlandırır ve Vakıf Senedi hazırlanmaya başlanır. O dönem Dernek etkinlik açısından uygundur ama vakıflar daha çok akçalı işleri gerektirmektedir. Daha ilk adımda, bu girişimin olamayacağı ortaya çıkar. Tam o sıralarda Vakıflar Yasası değiştirilmiş, buna göre Vakıf ve Derneğin, iki ayrı tüzel kişilik olarak birbirleriyle herhangi bir bağı olması imkansız hale gelmiştir.

Bir başka engel de üyelik sorunudur. 12 Eylül 1980 sonrası derneklerin çok fazla denetim altında olmaları, örgütlenmek isteyenleri vakıflara yöneltmişti. Ancak yasa, üyeli vakıf  kurulmasını engelliyordu.

Hazırlanan senet taslağını Yılmaz İçöz, birkaç kez Vakıflar Genel Müdürlüğü hukukçuları ile görüşünce üyeli vakıf sorununun, kurucu üyelerle çözülebileceği çıkmıştı ortaya. Vakfa üye olmak isteyenler, belli bir koşulla vakfeden olacaktı. Kurucular Kurulu Üyesi olmak, tüm SBF BYYO, AÜBYYO ve İLEF mezunlarının doğal hakkı olacaktı. Mezunlarımızın Türkiye’nin hatta dünyanın çok çeşitli yörelerine dağılmış olmaları, yapılması gereken genel kurul toplantılarını zorlayacağı kaygısıyla ‘seçme ve seçilme hakkı’nı kullanmak isteyenlerin kurucular kurulu üyesi olması benimsendi.

Senet hazırlanırken iki sorun ortaya çıktı. Birincisi; vakfedilen değerin ciddi bir parasal yekun tutmasıydı. Bu parayı toplamak olanaksız görünüyordu.

İkincisi; bu arada YÖK, Prof. Aysel Aziz’i dekan olarak atamamıştı. SBF öğretim üyesi Prof. Dr. Türker Alkan dekanlığa atanmış, yeni dekana yapılan ziyarette Türker hoca, Aysel hocanın bıraktığı noktadan devam edilmesini uygun bulmuştu.

Bir yandan kurucu olmak isteyen mezunlardan katkı sağlamak bir yandan da maddi değeri olan malzemeler edinmek gerekiyordu. Okulu yarım bırakmak zorunda kalan İrfan Demirkol, işletmekte olduğu sinemasındaki (Büyülü Fener) bir makineyi, Ahmet Tolungüç fotoğraf makinelerini, Canan Özgür birkaç tablosunu, Haluk Geray da basımı yeni yapılmış kitabını vakfedince işler kolaylaşmaya başladı. En büyük katkı da Türker hocadan geldi; fakülte kütüphanesinin deposunu vakfedebileceğini bildirmişti.

Yılmaz İçöz, kuruluş için mahkemeye başvurdu. Yapılacak harcamaların asgari düzeyde tutulması amacıyla ilk kurucular kurulunun üç kişi ile sınırlı olması görüşü benimsendi. Kuruluş senedini Türker Alkan, Ahmet Tolungüç ve Abdülrezak Altun imzaladı. Mahkemenin senedi onaylamasıyla Vakfımız, 1996 yılında kurulmuş oldu.

Vakıf Kurucuları ilk toplantıda, Süleyman Coşgun, Ahmet Tolungüç, Bülent Çaplı, Abdülrezak Altun, Mehmet Sobacı, Yılmaz İçöz ve Zeynep Gül Özşen’den oluşan ilk yönetim kurulunu seçti.  Yönetim Kurulu ilk toplantısında görev bölüşümü yaptı ve Süleyman Coşgun başkanlığa, Ahmet Tolungüç ikinci başkanlığa, Zeynep Gül Özşen de saymanlığa getirildi.

Vakıf, kuruluşu sırasında mal varlığı sağlayan 164 kişilik bir Kurucular Kurulu’yla oluşturuldu. Kurucular Kurulu, 2 yılda bir toplanarak, vakfın yönetim kurulunu belirler. Vakıf Yönetim Kurulu, Kurucular Kurulu üyeleri arasından seçilen 7 asıl, 3 yedek üyeden oluşur. Vakıflar yasasına göre çalışmakta olan Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Mezunları Vakfı İLEV’in denetimi, Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilir.

Vakfın temel amacı olarak okulla mezunlar arasında köprü oluşturması hedeflenmişti.  Ancak yönetimin sürekliliğini sağlamakta sorunlar yaşanıyor, yönetim kurulları oluşturmakta zorluk çekiliyordu. Tüm zamanlarını Vakfa ayırmayı benimsemiş mezunlarımız da olmuyor değildi. Ayrıca yönetimin kararlarını ve sürekliliğini sağlamak amacıyla başkanlık görevini yüklenecek kişinin, bir önceki yönetim kurulunda görev alması uygun görülmüştü.

İLEV’den önce de okuldaki bazı öğretim elemanları, kendi aralarında oluşturdukları kaynakla öğrencilere burs veriyordu. Bu desteği, vakıf üstlendi. Bugün de sürmekte olan öğrencilere burs yardımı, böylece başlamış oldu. Vakıf, bir yandan öğrencilerin pratik çalışmaları için maddi yardımlar yaparken mezunlarımızı bir araya getirmek amacıyla Dernek tarafından gerçekleştirilen yıllık yemekleri de düzenlemeyi üstlendi. Ankara Gazeteciler Cemiyeti’nin lokalinde yapılan aylık toplantılarda mesleki tartışmalar açılıyor, meslek büyüklerinin anılarını paylaşması sağlanıyordu. Bu arada fakültede, iletişim alanını ilgilendiren konularda bazı konferanslar da düzenlendi. Ancak bu toplantıların devamı getirilemedi.

Yönetim Kurulu toplantılarından birinde, iletişim alanının akademik hakemli bir dergiye gereksinimi olduğu gündeme getirildi. Vakfın ekonomik gücü, böyle bir dergiyi çıkarmaya olanak vermiyordu. İlk olarak Ajans Türk Matbaası’nın sahibi, bir dönem okulumuzda öğretim görevlisi olarak çalışmış Şevket Evliyagil’e başvuruldu. Kendisi ilk üç sayının ücretsiz olarak yayınlanması sözünü verdi. Türkiye İş Bankası Halkla İlişkiler Müdürlüğü de destek sözü verince ‘Kültür ve İletişim’ adlı dergi, yayın hayatına girmiş oldu.

Daha sonra dergiyle ilgili bir itiraz oluşmuş, derginin yayın kurulu, künyede Vakfın adının geçmesine karşı çıkmıştı. Ama bu resmi olarak olanaksızdı, öyle kalmak zorundaydı. Öte yandan dergi, bir türlü kendini finanse edemiyordu. Bu nedenle de İLEV, Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nden sık sık uyarı almıştı. Sonuçta önce fakülte yönetimi üstlendi sorumluluğu,  ardından da bir yayınevi . Dergi, yayın hayatını günümüzde de sürdürmektedir.

Öğrencilerin meslek büyükleriyle iletişimini sağlamak amacıyla Meslekte 50. yılını dolduranların okula davet edilip, birer onur plaketiyle ödüllendirilmesi gündeme getirildi. Görünüm Gazetesi, her yıl gazete bünyesinde bir ödül töreni yapıyordu. Bu tören genişletilerek ‘Meslekte 50 Yıl Onur Günü’ haline getirildi ve 2000 yılında ilkini, öğrencilerimizle gerçekleştirdik. Onur Günü, daha sonra tümüyle Vakıf tarafından üstlenildi ve günümüzde de sürmektedir.

Basın Yayın Genel Müdürlüğü, Anadolu Ajansı ve Gazeteciler Cemiyeti, ilk yıllarda bu etkinliğe önemli desteklerde bulundular. Sonraki yıllarda ise sadece Ankara Gazeteciler Cemiyeti desteğini sürdürdü. Ankara Gazeteciler Cemiyeti, Vakfın gereksinimi olan her konuda, bugüne kadar desteğini esirgememiştir.

Vakfa düzenli gelir kaynağı sağlanamıyor, mali sorunlar rahat vermiyordu. Böyle bir zamanda Ankara’da ‘Uçan Süpürge’ adlı örgütlenme, Kadın Filmleri Festivali düzenlemek amacıyla Kültür Bakanlığı’ndan destek sağlamış ama Bakanlık bu desteği, vakıf gibi bir tüzel kişilik üzerinden verebileceğini bildirmişti. Vakfımız, Uçan Süpürge’nin talebine olumlu karşılık vermiş, hem Vakfa küçük bir gelir sağlamış hem de Ankara’ya bir film festivali kazandırılmasına katkıda bulunmuştu. Bu ilişki, bugün de tüm canlılığıyla sürmektedir.

Bunların yanında okula yardımcı olmak niyetiyle mezuniyet törenlerini üstlenmiş hatta birkaç mezuniyet balosuna el atmıştık ama devamı getirilemedi.

1999 yılında Mahmut Tali Öngören hocanın ölümü ardından eşi Esin Öngören, hocanın mal varlığını İletişim Fakültesi Yüksek Lisans öğrencilerine burs vermek üzere bağışlamıştı. 2004-2005 eğitim öğretim yılından başlayarak adına burs verilmeye başlandı. Öğrencilerin çeşitli etkinliklere giderken yaşadığı sorunlar nedeniyle bir minibüs almamızı da istemişlerdi. Üniversite Yasası, fakülteleri tüzel kişilik olmaktan çıkardığı için Vakıf sahipliğinde bir minibüs alınmış, okulun kullanımına verilmişti. Okul kullanıyor ama masrafları karşılayamıyor, minibüs Vakfa ciddi biçimde yük oluyordu. Altından kalkılamayınca, Yönetim Kurulu kararıyla minibüs satılmak zorunda kalındı.

2010’lara mali olanakları iyice zayıflayarak giren ve desteklerini vermekte zorlanan hatta kapanma noktasına gelen İLEV, bu sıkışık zamanda zaten kısıtlı olan harcamalarını iyice daraltarak, ayrıca mezunlarına yaptığı destek çağrısı ile bir kez daha aştı dar boğazı. Duyarlı mezunlar, en azından Vakfın olanı korumasını sağladı. Vakıf, sıkışık olduğu bu süreçte bile öğrencilerin burslarını karşılamaktan taviz vermedi.

2010’ların ortalarından sonra kurumlarla işbirliğine giderek ve içinde bulunabileceği projelerde yer alarak, sınırlı bağışlar dışında katkı sağlayacak seçenekleri değerlendirmeye başladı. Tekrar fakültenin ve öğrencilerin etkinliklerinde yer alacak, kısıtlı da olsa destek sağlayacak mali bir seviye tutturdu.

İLEV,  mezunları, öğrencileri ve hocaları arasında nitelikli bir iletişim bağı oluşturulmasını, amaç ve görev edinmiştir.

İLEV, mezunlar dışında öğrencileri arasında da bilinirliğini artırarak ortak etkinliklerde yer almaya, öğrenciler ve hocalarıyla kaynaşmaya, kimi işbirliklerine istekle katkıda bulunmaya çaba göstermektedir.

İLEV'in Başkanları

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Mezunları Vakfı’nın başkanları geçmişten günümüze şöyledir:

Ali İnandım (2018-Devam ediyor)
Belma Güner Dolu (2016-2018)
Abdülrezak Altun (2014-2016 ve 2002-2006) 
Sibel Nart (2012-2014)
Haldun Cezayirlioğlu (2008-2012)
Fatih Keskin (2006-2008)
Süleyman Coşkun (1996-2002)